|
|
|
|
4
/ 8 |
|
Lâle Devri
Pasarofça
Antlaşması neticesinde ortaya çıkan barışı iyi kullanmak isteyen
Osmanlılar, artık Avrupa karşısında savunma durumunda kalacağını
anladığından, Balkanlardaki sınır kalelerini tahkim etme, bölge
halkını yanında tutmak için vergileri azaltma siyaseti uygulamaya
ağırlık vermekteydi. Damat İbrahim Paşa, Osmanlılara üstünlük kurmuş
olan Avrupa'yı her yönüyle tanımak için Avrupa başkentlerine elçiler
göndertti. 1718-1730 yılları arasındaki bu dönem, sanatta lâle motifinin
işlenmesi sebebiyle "Lâle Devri" adıyla anılmaktadır.
Bu dönemde matbaa açılması, çini ve kumaş fabrikası kurulması gibi
bazı müspet yenilikler yapılmışsa da, III. Ahmet ve saray çevresinin
şaşalı eğlenceleri ve harcamaları huzursuzluğu artırmaktaydı. Damat
İbrahim Paşa'nın, İran'a karşı başlatılan savaşta (1722) kesin netice
alamaması ve uzayan savaş esnasında Tebriz'in sadrazamın gizli emriyle
İran'a terk edildiği haberi, muhalefetin harekete geçmesine yetti.
Patrona Halil Ayaklanması'nın patlak vermesiyle
bu dönem sona eriyordu. Damat İbrahim Paşa ve yakınlarıyla Sultan
III. Ahmet asiler tarafından katledildiler (1730)Bu olayın ardından
III. Ahmet'in yeğeni I.Mustafa hükümdarlığa getirildi. (1730-1754).
Kafkaslardaki sınır olaylarını bahane eden Rusya, Kırım Tatarlarına
karşı büyük bir saldırı başlattı. Azak ve Bahçesaray Rusların eline
geçti (1739). Fransa'nın da teşvikiyle Osmanlılar, Rusya'ya karşı
savaş ilân etti. Rusya'nın yanında savaşa katılan Avusturya da,
Eflâk ve Boğdan'a girmişti. Osmanlılar iki cephede de büyük başarılar
kazandılar. Prusya, Fransa ve İsveç'in Osmanlılara yakınlaşması,
Osmanlılar karşısında ummadıkları bir yenilgi tadan Rusya ve Avusturya'yı
barış yapmaya zorladı. Bu savaş sırasında tekrar Osmanlıların eline
geçen Belgrat'ta bir anlaşma imzalandı (18 Eylül 1739). Belgrat
Anlaşmasıyla, Avusturya, Pasarofça barışıyla elde ettikleri tüm
topraklardan geri çekildiler. Ruslar da Azak'ı terkederek bölgedeki
kıyı ve deniz ticaretinin Osmanlı gemileriyle yapılmasını kabul
etti. Bu anlaşma geçici de olsa Osmanlıların toparlanmasını sağlamıştır.
Savaşta Türklerin tarafını tutan Fransa'yla, Kanuni döneminde tanınan
imtiyazları genişleten ve süre tahdidi koymayan yeni bir kapitülâsyon
antlaşması imzalanmıştır (1740). Damat İbrahim Paşa zamanında başlayan
İran savaşları Lâle Devri'nden sonra da devam etmekteydi. Ruslar,
çöküş dönemine giren Safavilerin elindeki Azerbaycan ve Dağıstan'ı
işgal etmişlerdi.
Şirvan halkının talebi üzerine Osmanlılar duruma
müdahale etmiş, iki ülke arasında çıkabilecek savaş Fransa'nın araya
girmesiyle önlenmişti. Rusya'nın kuzeydeki işgaline karşın Osmanlılar
da Güney Azerbaycan'ı topraklarına kattılar. Şah Tahmasp 1732'de
Osmanlılar ile barış yaptı. Bu durumu kabullenemeyen Afşar Nadir
Bey, Şah Tahmasp'ı devirerek kendi hâkimiyetini ilan etti (1736).
Osmanlılar bazı toprakları Nadir Han'a bırakmaya razı oldu. Her
iki taraf için de yıpratıcı olan bu uzun savaşlar, Kasr-ı Şirin
antlaşmasıyla çizilen sınırların aynen kabul edildiği 1746 anlaşmasıyla
son bulmuştur.
I.Mahmut döneminde, başarılı savaşların yanı sıra, ordu içinde de
yeni düzenlemelere gidilmiştir. Aslen Fransız olup Osmanlı hizmetine
girerek beylerbeyi olan Ahmet Paşa, Humbaracı Ocağı'nı kurarak (1734),
batı savaş tekniklerini burada hayata geçirmiş idi. I.Mahmut'un
üvey kardeşi III.Osman'ın (1754-1757) yerine geçen, amcaoğlu III.
Mustafa (1757-1773) zamanında da ordu içerisinde bazı ıslahatlar
devam ettirilmiştir. Nitekim onun döneminde Tophane ıslah edilerek
yeni ve güçlü toplar dökülmüş, donanma yenilenmiştir. Ancak, Rusya
ile başlayan harpler bu yeniliklerin yeterli olmadığını gösterecektir.
|
4
/ 8 |
|
|
|