
 |
8
/ 8 |
|
Karamemi, Kanuni döneminin süsleme sanatına
büyük etkisi olan bir sanatçıdır. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi'ne
T 5467 no. ile kayıtlı olan Kanuni'nin Muhibbi mahlası ile yazdığı
Divan, dönemin başarılı örneklerinden biridir. Bu yapıtın 1566 yılında
tamamlanan nüshasının ilk sayfasında Hatai olarak adlandırılan geleneksel,
stilize bitki motiflerinden oluşan güzel bir halkâr örneği görülmektedir.
Aynı yapıtın başka bir sayfasında ise natüralist motiflerin klasik
tezhibe girmeye başladığı görülür.Tığlardaki laleler bu açıdan ilginçtir.
Bir başka sayfada da cedvel dışında Karamemi atölyesinin ürünü tipik
bir halkâr örneği yer almaktadır. Gül, karanfil, lale, sümbül türünden
çiçekler natüralist üslubun habercileridir. Sayfa içindeki tezhipli
küçük bölümlerde ise farklı bir üslup dikkati çekmektedir. Karamemi
ve yönetimindeki saray nakış atölyesinin Osmanlı süsleme sanatına
natüralizmi getirdiği bu örneklerden anlaşılmaktadır. Karamemi'nin
adının bulunduğu sayfada ise lale, Manisa lalesi, karanfil ve güllerle
adeta bir bahçe görünümü yaratılmıştır. Sanatçının adı, gül fidanının
kök kısmında yer almaktadır.
Topkapı Sarayı Kütüphanesi'nde bulunan Murakka
Albüm'ün (EH. 2327) 17. yüzyıl sonu ya da 18. yüzyıl başlarına ait
olduğu sanılmaktadır. Bu albümde yazının fazla boğulmadan süslenmiş
olduğu dikkati çekmektedir. Zaten bir yazının tezhiplenmesinde yazı-süsleme
dengesinin kurulması, başarı ölçülerinin başlıcalarından biridir.
18. yüzyıl tezhibinde çiçek önemli bir yer tutmaktadır. Sayfanın
ortasında oldukça natüralist buketler ve tek çiçekler bu dönemde
sık sık görülmeye başlar. Topkapı Sarayı Kütüphanesi'de bulunan
Hizb el-Azam (M 418) adlı dua kitabında baştaki tam sayfa tezhibin
zemini altındır. Natüralist ve stilize motifler aynı düzenleme içinde
kullanılmıştır. 18. yüzyılda sayfa kenarındaki güller de natüralist
birer küçük çiçek ya da bukete dönüşmüştür.
Yine aynı kütüphaneye EH. 55 no. ile kayıtlı olan 1785 tarihli bir
Kur'an-ı Kerim'in baş sayfası ise ilk bakışta klasik bir tezhibe
benzemektedir. Ancak dikkatle bakıldığında çiçeklerin egemen olmaya
başladığı, rumi gibi klasik motiflerin önemini yitirdiği görülür.
Tığlarda bile çiçekler tercih edilmiştir. Aynı yapıtın ilk sayfasında
yer alan halkâr tekniğindeki gül goncasının doğaya yakın görünümü
de ayrıca dikkate değer. Bu dönemde özellikle dua kitaplarının ilk
ya da son sayfalarında bu tür çiçek minyatürlerine oldukça sık rastlanmaktadır.
19. yüzyılda Batılı akımlar, tüm sanat dallarında
olduğu gibi süsleme sanatında da ağırlık kazanmıştır. Topkapı Sarayı
Kütüphanesi'nde bulunan 1862 tarihli Kur'an-ı Kerim'in baş sayfasında
Rokoko üslubu görülür. Altın zemin, iri yapraklar, stilize güller,
iğne arkası ile yapılmış noktalarla Rokoko'ya özyü aşırı bir süsleme
oluşturulmuştur.
19. yüzyılın sonlarında ise ulusal akımlar yeniden sanatımıza girmiştir.
Topkapı Sarayı Kütüphanesi'nde bulunan ve baş sayfası klasik tutumla
tezhiplenmiş olan Kur'an (MR 4) bu akımın izlerini taşır. Ancak
matbaanın yurdumuza girmesiyle birlikte tezhip yavaş yavaş önemini
yitirmiştir. Yine de özellikle dini kitaplar elle yazıldığından
tezhip sanatı son zamanlara kadar varlığını sürdürmüştür.
 |
8
/ 8 |
|
|