|
|
|
|
1
/ 9 |
|
Fatih Sultan Mehmed ve İmparatorluk Dönemi
İstanbul'un
Fethi: II. Mehmet, babasının ölümü üzerine ikinci kez Osmanlı
tahtına oturduğunda, devletin ortasında bir şer adacığı hâlinde
kalmış köhne Bizans'ı ortadan kaldırmayı öncelikle hedef olarak
belirlemişti. Böylelikle Osmanlı devleti tam bir cihan devleti haline
gelebilecekti. Hedefini gerçekleştirmek için ilkin Sırbistan ve
Eflâk ile anlaşma imzalayan Fatih, Karamanoğlu tehlikesini de geçici
de olsa bertaraf etti. Bizans'a ulaşabilecek muhtemel yardımı önlemek
için Boğaz'ın Avrupa yakasına Rumeli Hisar'ını yaptırarak kuşatma
hazırlıklarını tamamladı. Nihayet kuşatılan İstanbul'a karşı 6 Nisan
1453'te kara ve denizden saldırı başlatıldı. II. Mehmet, Edirne'de
döktürdüğü çağının en güçlü toplarıyla İstanbul surlarını karadan
sarsarken 18 Nisan'da donanma bütün İstanbul adalarını ele geçiriyordu.
Fakat, Haliç'in zincirle kapatılması sebebiyle kara ve deniz birlikleri
müşterek bir harekâta geçemiyor ve bu durum da kuşatmanın başarısına
gölge düşürüyordu. Nihayet 22 Nisan'da Osmanlı donanmasının karadan
Haliç'e indirilmesi gibi müthiş bir plânın gerçekleştirilmesi, kuşatmanın
seyrini değiştirmeye başlamıştı. Seksen parçalık donanmayı bir anda
karşılarında gören Bizans'ın direnme gücü artık kırılmıştı. 29 Mayıs
1453'teki nihaî harekâtla İstanbul fethedildiğinde, II. Mehmet,
Peygamberimizin müjdesine mazhar oluyor ve "feth-i mübin"
ile "Fatih"lik şerefini elde ediyordu.Bizans'ın ortadan
kaldırılması hem Türk tarihi hem de dünya tarihi açısından büyük
bir öneme sahiptir. Bu fetihle Osmanlı Devleti, artık tam bir cihan
devleti hâline gelmiş, İslâm dünyası ve Avrupa içinde büyük bir
prestij ve güç kazanmıştır. Avrupa için bu fetih çağ açıp, çağ kapayan
bir fetihtir. Katolik Avrupa'nın, Ortodoks dünyasıyla bütünleşme
çabaları, İstanbul'un fethiyle önlenmiş, aksine Balkanları da tamamen
ele geçirmek suretiyle Fatih, kısa zamanda Ortodoksları himayesi
altına almıştır. Nitekim Papa V.Nikola'nın Türklere karşı harekete
geçilmesi fikri pek taraftar bulamamış, aksine, Ege adalarındaki
halk, Balkanlardaki bazı despotluklar ve prensler Fatih'i İstanbul'un
fethinden dolayı kutlayan mektuplar yazmışlardır. Papa'nın isteğine
sadece Almanya, Napoli ve Venedik olumlu cevap vermiş fakat onlar
da kendilerinden ziyade Sırp, Macar ve Arnavutları kışkırtarak sonuç
almaya çalışmışlardır.
|
1
/ 9 |
|
|
|