|
2
/ 5 |
|
Kanuni
Sultan Süleyman dönemi, Osmanlı minyatür sanatında pek çok yeniliğin
denendiği bir dönemdir. Bu yenilikler arasında, tarihi olayları
saptama anlayışının "şehnâmecilik" adıyla resmi bir görev
halini alması da vardır. Bu anlayış içinde tarihi olaylar yazma
olarak kayda geçirilirken, bir yandan da resimleniyordu. İmparatorluğun
doğu ve batısındaki savaşlar, fetihler ve seferler, tahta geçişler,
yabancı elçilerin kabulü, bayram kutlamaları gibi önemli olayların
yanı sıra, bazen sultanın yalnızca tek bir seferi de ele alınabiliyordu.
Kanuni döneminde Nevaî Hamsesi (TKSM, H.802), Nevaî Divanı (TKSM,
R.804), Tuhfet-el Ahrar (TKSM, R.914) gibi edebi eserlerin yanında,
tarihi minyatürler de aynı derecede önemlidir.
Bu
tür eserlerin en önemlilerinden birisi de Arifî'nin Süleymannâme'sidir
(TKSM, H.1608). Eser 1543 Macaristan kuşatmasını, Nice'in fethini
ve deniz seferlerini konu almaktadır. Barbaros Hayreddin Paşa idaresindeki
Osmanlı donanması 1543 baharında, Kanuni Sultan Süleyman'dan yardım
isteyen I. François'yı desteklemek üzere Akdeniz'e açılmıştır. Barbaros,
ıtalya'nın birkaç limanına uğradıktan sonra Marsilya'ya ulaşmış,
Fransız donanmasıyla buluşmuş ve V. Karl'in (şarlken) müttefiki
olan Savois dükasından Nice'i almıştır. Türk donanması bundan sonra
kışlamak üzere Toulon limanına gitmiş, Genova'da esir bulunan Turgut
Reis'i, limana dayanıp köyleri yakmakla tehdit ederek kurtarmıştır.
Bu deniz seferi sırasında donanmanın gittiği bütün limanlar, Süleymannâme'de
önemli özellikleri ile resimlenmiştir.
Tarih-i Sultan Bayezid (TKSM, R. 1272), ise II. Bayezid döneminin
deniz seferlerini anlatır. Bu resimlerde limana gelen gemiciler
bölgenin özelliklerini ve yapılarını hemen algılamaları amaçlanmıştır.
Bu eserde gemilerin savaşlar sırasında birbirlerine göre duruşları
ile hareket biçimleri de oldukça gerçekçi ve renkli bir biçimde
verilmiştir.
Bu
eserler, Matrakçı Nasuh tarafından yazılan ve resimlenen Beyan-ı
Menazil-i Sefer-i Irakeyn (İÜK, T.5964) adlı kitapta ilk kez ortaya
konan yeni bir eğilimin devamcılarıdır. Matrakçı bu yazmada, Kanuni'nin
Irak seferi sırasında Osmanlı ordusunun konakladığı yerleri anlatır.
Matrak oyununun mucidi sayılan Nasuh'un bu minyatürleri figürsüz,
topografik birer manzara niteliği taşır. Sanatçının Portekiz portulan
çizimlerinden, önemli özelliklerin ilk bakışta kavranabildiği deniz,
kıyı haritalarından esinlendiği tahmin edilmektedir. Eskişehir,
Diyarbakır, Tebriz gibi örneklere bakıldığında, öteki menzillerde
olduğu gibi, bu kentlerin de en önemli topografik özellikleri ve
yapılarıyla ele alındığı görülür. Bu kitaptaki resimlerin içinde
yeni anlayış doğrultusunda titiz bir gözlem sonucu yapıldığı belli
olan "İstanbul" ayrı bir önem taşımaktadır. Bu örnek,
bir Türk sanatçısı tarafından tasvir edilmiş en eski İstanbul resmidir.
Resim derinlemesine incelendiğinde, sanatçının önemli özellikleri
ne kadar ustalıkla seçebildiğine ve bunları yalın, dolambaçsız bir
biçimde yansıtabildiğine hayran olmamak elde değildir.
|
2
/ 5 |
|
|