Balkan Cephesi

Bulgaristan'a giren Rus Kuvvetleri üç kola ayrıldı. Bir kol her ihtimale karşı Ziştovi Bölgesinde bırakıldı. Bir kol Niğbolu'ya, Veliahtın bizzat kumanda ettiği bir kol da Yantra'ya doğru ilerledi. Ziştovi Bölgesinde kalan kuvvetlerin bir kısmı General Gurko komutasında Tırnova'yı zaptetti. Böylece Ruslar, Tunca Vadisine giden yolların kavşağını ele geçirmiş ve Balkan geçitlerini tutmuş oluyorlardı. Bunlardan birisi de stratejik önemi çok büyük olan Şipka Geçidi idi. Şipka'ya iki taraftan taarruz edildi. Osmanlı Askerinin kahramanca direnişi bu taarruzları boşa çıkardı. Bununla beraber geçidin er geç düşmesi ve buradaki kuvvetlerin esir olması kaçınılmazdı. Çünkü arada büyük güç farkı vardı. Hulusi Paşa, bunun üzerine teslim olacağını bildirerek Rusları oyaladı. Sonra askerini geçidin yanlarındaki yollardan çıkartıp esir olmaktan kurtardı. Aldandıklarını anlayan Ruslar, hücum ederek geçidi işgal ettiler. Bu sayede Ruslar, Bulgaristan'ı ele geçirmiş oldular. Türklere karşı emsali görülmemiş bir öldürme hareketi başladı. Rus ve Bulgar akıncıları Yeni Zağra ve Eski Zağra dolaylarına kadar olan bölgeyi kan ve ateş içinde bıraktılar. Bu olaylar İstanbul'da çok kötü etkiler uyandırdı. II. Abdülhamit sonunda Redif ve Abdülkerim Paşaları azletti ve savaşın İstanbul'dan idaresinin mümkün olamayacağını kestirerek Tuna Ordusu Komutanlığı'na Mehmet Ali Paşa'yı getirdi. Süleyman Paşa ve Rauf Paşa kuvvetlerini birleştirerek Yeni Zağra ve Eski Zağra'yı ele geçirdiler. Ancak Ruslar, Şipka Geçidi'ni büsbütün takviye ettiklerinden geçit ele geçirilemedi. Ele geçirilseydi muhakkak ki savaşın sonucu da değişirdi.